1. Gün İstanbul – Köln – Amsterdam
Sabah havalimanında yetkili ile buluşmanın ardından Köln şehrine gitmek üzere uçuşumuza hareket. Varışımıza istinaden Köln şehir turumuz başlıyor olacak. Köln (Cologne), Almanya'nın en eski şehirlerinden biridir ve 2.000 yılı aşkın bir geçmişe sahiptir. Ren Nehri kıyısında yer alan şehir, muhteşem katedrali, canlı kültürel sahnesi ve tarihi yapılarıyla ünlüdür. Köln, özellikle Köln Karnavalı ile bilinir ve medya, turizm ve iş dünyasının önemli bir merkezidir. Köln Katedrali, Museum Ludwig, Ren Nehri, Köln Şehir Müzesi, Hohenzollern Köprüsü ve Altstadt şehir turumuz esnasında gezip, göreceğimiz yerler aradındadır.
Köln Katedrali (Kölner Dom):UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan ve Avrupa'nın en büyük katedrallerinden biri olan Kölner Dom, Gotik mimarinin en güzel örneklerinden biridir. Ziyaretçiler, muhteşem vitray pencerelerle süslü iç mekanı keşfedebilir ve kuleye tırmanarak şehrin panoramik manzaralarını izleyebilir.
Museum Ludwig:Katedralin yakınında bulunan bu müze, 20. yüzyıl ve sonrası modern sanat eserlerine ev sahipliği yapar. Pablo Picasso'nun en büyük koleksiyonlarından biri burada sergilenmektedir. Ayrıca Andy Warhol ve Roy Lichtenstein gibi pop art sanatçılarının eserlerini de görebilirsiniz.
Ren Nehri Turu:Köln'ü keşfetmenin en iyi yollarından biri, Ren Nehri'nde bir tekne turuna çıkmaktır. Bu tur, şehrin tarihi bölgelerini ve modern yapılarını su üzerinden görme fırsatı sunar.
Köln Şehir Müzesi (Kölnisches Stadtmuseum):Köln'ün zengin tarihine odaklanan bu müze, şehrin Roma döneminden günümüze kadar olan gelişimini anlatır. Müze, Köln'ün sosyal, kültürel ve ekonomik tarihini gözler önüne seren geniş bir koleksiyona sahiptir.
Hohenzollern Köprüsü:Ren Nehri üzerinde yer alan bu ünlü köprü, kilitlerle süslenmiş korkuluklarıyla tanınır. Ziyaretçiler, köprünün üzerine kilit asarak aşklarını ölümsüzleştirebilir ve köprüyü geçtikten sonra katedralin muhteşem manzarasının tadını çıkarabilir.
Altstadt (Eski Şehir):Köln'ün tarihi merkezi olan Altstadt, dar sokakları, renkli evleri ve geleneksel Alman pub'ları (Kölsch Brauhaus) ile ünlüdür. Burada, Köln'ün yerel birası olan Kölsch'ü deneyebilir ve şehrin tarihi atmosferini hissedebilirsiniz.
Köln turumuzun bitiminde meşhur bir döner restoranında birde Almanya’da Türk dönerini deneyimleyeceğiz. Yemeğimizin ardından Amsterdam’a yolculuk. Varışımıza istinaden şehir turumuz başlayacak. Amsterdam, Hollanda'nın başkenti ve en popüler turistik destinasyonlarından biridir. Şehir, ünlü kanalları, tarihi yapıları, müzeleri, bisiklet kültürü ve özgürlükçü yaşam tarzıyla tanınır. Aynı zamanda, Amsterdam, sanatı, tarihi ve modern kültürü harmanlayan dinamik bir atmosfere sahiptir. Rijksmuseum, Red Light District, Jordaan Mahallesi, Kanallar, Vondelpark, Dam Meydanı, Anne Frank Evi ve Van Gogh Müzesi gezip göreceğimiz yerlerden bazıları.
Rijksmuseum: Hollanda'nın en önemli müzesi olan Rijksmuseum, 17. yüzyıl Hollanda Altın Çağı'ndan Rembrandt, Vermeer ve Hals gibi sanatçıların eserlerine ev sahipliği yapar. Müze, sanatseverler için bir cennettir ve Hollanda sanatının gelişimini gözler önüne serer.
Van Gogh Müzesi: Dünyanın en büyük Van Gogh koleksiyonuna sahip bu müzede, sanatçının yüzlerce eseri, mektupları ve çizimleri sergilenmektedir. Van Gogh’un hayatı ve sanatı hakkında derinlemesine bilgi edinmek isteyenler için mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yer.
Anne Frank Evi: Nazi işgali sırasında saklanan Anne Frank ve ailesinin hikayesini anlatan bu müze, insanlık tarihinin karanlık bir dönemini gözler önüne serer. Anne Frank’ın ünlü günlüğünü yazdığı bu ev, ziyaretçilerin tarihi hissetmesine olanak tanır.
Dam Meydanı: Amsterdam'ın kalbinde yer alan Dam Meydanı, tarihi ve turistik bir merkezdir. Meydan çevresinde Kraliyet Sarayı (Koninklijk Paleis), Nieuwe Kerk (Yeni Kilise) ve Madame Tussauds Müzesi gibi önemli yapılar bulunur.
Vondelpark:Amsterdam’ın en büyük parkı olan Vondelpark, yerel halk ve turistler için popüler bir dinlenme yeridir. Piknik yapabilir, bisiklete binebilir veya sadece yeşil alanların tadını çıkarabilirsiniz.
Kanallar: Amsterdam, “Kuzey’in Venedik’i” olarak bilinir ve şehirdeki ünlü kanallar UNESCO Dünya Mirası listesindedir. Bir kanal turuna katılarak, şehrin büyüleyici manzaralarını su üzerinden keşfedebilirsiniz.
Jordaan Mahallesi: Tarihi bir bölge olan Jordaan, dar sokakları, sanat galerileri, butik mağazaları ve geleneksel Hollanda barlarıyla ünlüdür. Burada yürüyüş yaparak Amsterdam’ın yerel yaşamını deneyimleyebilirsiniz.
Red Light District (Kırmızı Işık Bölgesi):Amsterdam’ın en çok merak edilen bölgelerinden biri olan Red Light District, sadece gece hayatı değil, aynı zamanda tarih ve kültür açısından da ilgi çekici bir yerdir. Rehberli turlarla bölgenin tarihini ve kültürünü öğrenebilirsiniz.
2. Gün Amsterdam – Büyük Hollanda turu
Sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından, Hollanda’yı daha detaylı gezeceğiz ve keşif edeceğiz. Göreceğimiz yerler arasında; Rotterdam, Lahey (Den Haag), Utrecht, Haarlem, Delft, Giethoorn ve Maastricht bulunmaktadır. Gezimizin bitiminde geceleme için otele giriş.
3. Gün Amsterdam – Brüksel
Sabah kahvaltımızın ardından Brüksel turumuz için hareket. Varışımız ve şehir turumuzun başlangıcı. Brüksel, Belçika'nın başkenti ve Avrupa Birliği'nin merkezi olarak bilinir. Şehir, tarihi ve kültürel zenginliklerinin yanı sıra modern bir metropolün dinamik yapısını da sunar. Ortaçağ mimarisinden modern sanat galerilerine, kozmopolit atmosferden zengin mutfağa kadar Brüksel, her ziyaretçiye hitap edecek birçok özelliğe sahiptir. Grand Place, Atomium, Manneken Pis, Parc du Cinquantenaire, Belçika Kraliyet Sarayı, Avrupa Parlamentosu, Mont des Arts, Magritte Müzesi, Galeries Royales Saint-Hubert, St. Michael ve St. Gudula Katedrali gezip göreceğimz bazı noktalar arasında yer almaktadır.
Grand Place (Grote Markt):Brüksel'in kalbi olarak kabul edilen Grand Place, 17. yüzyılın Barok mimarisiyle çevrili muhteşem bir meydandır. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan bu meydanda, Brüksel Belediye Binası ve Maison du Roi gibi tarihi yapılar bulunur. Meydan, özellikle gece ışıklandırıldığında büyüleyici bir atmosfere sahiptir.
Atomium: 1958 Dünya Fuarı için inşa edilen Atomium, Brüksel’in simgelerinden biridir. Çelikten yapılmış devasa bir demir kristali modelleyen bu yapı, hem mühendislik hem de sanat açısından etkileyicidir. İçerisindeki sergiler ve en üst kubbesinden sunulan şehir manzarası ile ziyaretçilere eşsiz bir deneyim sunar.
Manneken Pis: Brüksel’in bir diğer ünlü simgesi olan Manneken Pis, şehrin eğlenceli ve özgür ruhunu temsil eder. 17. yüzyıldan kalma bu küçük bronz heykel, çeşitli kostümler giydirilerek önemli günlerde süslenir ve halk tarafından çok sevilir.
Parc du Cinquantenaire (Jubelpark): 1880'de Belçika'nın bağımsızlığının 50. yılı anısına yapılan Cinquantenaire Parkı, geniş yeşil alanları, zafer takı ve müzeleriyle ünlüdür. Park, doğa yürüyüşleri ve piknikler için ideal bir mekandır. Ayrıca, park içinde yer alan Kraliyet Silah ve Askeri Tarih Müzesi ve Otomobil Müzesi de keşfedilmeye değer.
St. Michael ve St. Gudula Katedrali: Gotik mimarinin en güzel örneklerinden biri olan bu katedral, Brüksel’in dini merkezi olarak kabul edilir. İç mekandaki vitraylar, heykeller ve mezar taşları etkileyici bir sanatsal zenginlik sunar. Katedral, aynı zamanda önemli törenlerin ve etkinliklerin de yapıldığı bir yerdir.
Belçika Kraliyet Sarayı:Brüksel’in merkezinde yer alan Kraliyet Sarayı, Belçika Kraliyet Ailesi'nin resmi ikametgahıdır. Yaz aylarında halka açık olan sarayın iç mekanları, zarif odaları ve dekoratif sanat eserleriyle dikkat çeker.
Avrupa Parlamentosu: Avrupa Birliği'nin kalbi olarak bilinen bu bina, Avrupa Parlamentosu’nun merkezi olarak hizmet vermektedir. Ziyaretçiler, rehberli turlarla parlamentonun işleyişi hakkında bilgi edinebilir ve Avrupa'nın geleceği hakkında fikir sahibi olabilirler.
Mont des Arts: Brüksel’in sanat ve kültür merkezi olarak bilinen Mont des Arts, müzeler, kütüphaneler ve sanat galerileriyle doludur. Ayrıca, buradan şehir manzarasını izlemek için mükemmel bir noktadır.
Magritte Müzesi: Ünlü Belçikalı sürrealist ressam René Magritte'in eserlerine adanmış bu müze, sanatseverler için kaçırılmaması gereken bir duraktır. Müzede, Magritte’in ünlü tabloları, eskizleri ve kişisel eşyaları sergilenmektedir.
Galeries Royales Saint-Hubert:Avrupa'nın en eski alışveriş galerilerinden biri olan Galeries Royales Saint-Hubert, lüks butikler, kafeler ve çikolata dükkanlarıyla ünlüdür. Bu kapalı galeri, alışveriş yaparken tarihi bir atmosferi de yaşamak isteyenler için idealdir.
4. Gün Brüksel – Lüksemburg – Metz
Sabah otelde alacağımız kahvaltının ardından Lüksemburg’a hareket. Şehir turu varışımız ile beraber gerçekleşecektir. Lüksemburg, küçük ama zengin bir tarihi ve kültürel mirasa sahip bir Avrupa ülkesi. Doğal güzellikleri, tarihi kaleleri, şirin kasabaları ve hareketli şehirleriyle ziyaretçilere çok çeşitli deneyimler sunuyor. Eski Şehir, Grand Ducal Sarayı, Notre-Dame Katedrali, Vianden Kalesi, Müllerthal Bölgesi, Clervaux ve Echternach şehir turumuz esnasında göreceğimiz yerlerden bazılarıdır.
Eski Şehir: UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan eski şehir, dar sokakları, tarihi binaları ve muhteşem manzaraları ile ünlüdür. Adolphe Köprüsü ve Bock Casemates gibi önemli yapıları ziyaret edebilirsiniz.
Grand Ducal Sarayı: Lüksemburg Dükalığı'nın resmi ikametgahı olan bu saray, bize farklı bir gezi deneyimi sunacak.
Notre-Dame Katedrali: Gotik ve Rönesans tarzında inşa edilmiş bu katedral, Lüksemburg'un dini merkezi olarak bilinir.
Vianden Kalesi: Orta Çağ'dan kalma bu kale, Lüksemburg'un en iyi korunmuş kalelerinden biridir. Şehir merkezine 50 km uzaklıktaki Vianden kasabasında bulunur. Kaleyi ve çevresindeki ormanlık alanları keşfetmek için yürüyüş yollarını kullanabilirsiniz.
Müllerthal Bölgesi: "Küçük İsviçre" olarak bilinen bu bölge, yemyeşil vadileri, şelaleleri ve yürüyüş parkurlarıyla doğa severler için ideal bir destinasyon. Bölgedeki en ünlü yerlerden biri olan Schiessentümpel Şelalesi'ni ziyaret edeceğiz.
Echternach: Lüksemburg'un en eski kasabası olan Echternach, tarihi manastırı, dar sokakları ve geleneksel yapıları ile ünlüdür. Her yıl düzenlenen Echternach Dans Festivali de oldukça popülerdir.
Clervaux: Kuzey Lüksemburg'da yer alan bu küçük kasaba, Clervaux Kalesi ve Benedictine Manastırı gibi tarihi yerleri ile tanınır. Ayrıca, ünlü fotoğrafçı Edward Steichen'in "The Family of Man" sergisini burada görebilirsiniz.
Turumuzun bitiminde kısa bir mola. Verilen molanın hemen ardından Metz’e yolculuk. Varışımız akşamı bulacağı için şehrin ışıkları altında şehir turumuzu gerçekleştirecek, tur bitimde akşam yemeği yiyeceğiz. Yemeğimizin ardından otelimize geceleme için gireceğiz. Metz Katedrali, Metz Merkezi, Orta Çağ Surları göreceğimiz yerlerden bazılarıdır.
5. Gün Metz – Paris
Sabah kahvaltımızın hemen ardından Paris yolculuğumuz başlıyor. Varışımıza istinaden şehir turu için harekete geçiyoruz. Paris, dünya çapında sanat, moda, tarih ve gastronominin başkenti olarak bilinir. Seine Nehri'nin kıyısında yer alan bu büyüleyici şehir, her köşesinde farklı bir keşif sunar. Paris, romantik atmosferi, ikonik yapıları ve zengin kültürel mirası ile ziyaretçilerini büyüler. Eiffel Kulesi, Louvre Müzesi, Notre-Dame Katedrali, Sacré-Cœur Bazilikası, Şanzelize Caddesi, Montmartre ve Sacré-Cœur Bazilikası iki günlük Paris gezimizin ilk günü göreceğimiz yerler arasındadır.
Eiffel Kulesi (La Tour Eiffel) Simge Yapı: Paris'in en tanınmış simgesi olan Eiffel Kulesi, 1889 Dünya Fuarı için Gustave Eiffel tarafından inşa edilmiştir. Kulenin üç katı vardır ve en üst kata çıkarak Paris'in panoramik manzarasını seyredebilirsiniz.
Louvre Müzesi (Musée du Louvre) Dünyanın En Büyük Müzesi: Eski bir kraliyet sarayı olan Louvre, dünyanın en ünlü sanat koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapar. Müzenin en ünlü eseri, Leonardo da Vinci'nin "Mona Lisa" tablosudur.
Notre-Dame Katedrali / Gotik Mimari: Paris'in en önemli dini yapılarından biri olan Notre-Dame, 12. yüzyılda inşa edilmiştir. Katedral, gotik mimarinin en güzel örneklerinden biridir. 2019 yılında çıkan yangından sonra restorasyon çalışmaları devam etmektedir.
Montmartre ve Sacré-Cœur Bazilikası / Sanatçılar Tepesi: Montmartre, Paris'in sanatçılar mahallesi olarak bilinir. Dar sokakları, bohem atmosferi ve küçük kafeleri ile ünlüdür.
Sacré-Cœur Bazilikası: Bu beyaz bazilika, Paris'in en yüksek noktalarından birinde yer alır ve harika bir şehir manzarası sunar.
Şanzelize Caddesi (Avenue des Champs-Élysées) Alışveriş ve Eğlence: Paris'in en ünlü caddesi olan Şanzelize, lüks mağazaları, kafeleri ve tiyatroları ile ünlüdür. Bu geniş bulvar, Place de la Concorde'dan Arc de Triomphe'e kadar uzanır. Cadde, gece hayatı ve restoranları ile de ünlüdür.
6. Gün Paris
Sabah kahvaltımızın ardından Paris’i keşfetmeye devam edeceğiz. Bugün gezip - göreceğimiz yerler arasında; Versailles Sarayı, Picasso Müzesi ve Orsay Müzesi bulunmaktadır. Ayrıca harika bir tekne turu da yapacağız.
Versailles Sarayı (Château de Versailles) / Kraliyet Tarihi: Paris'in yaklaşık 20 km dışında yer alan Versailles Sarayı, Fransa'nın en etkileyici kraliyet sarayıdır. Sarayın içindeki ihtişamlı Salon des Glaces (Aynalar Salonu) ve geniş bahçeleri mutlaka görülmelidir.
Seine Nehri Turu: Seine Nehri'nde yapılacak bir tekne turu, Paris'in ünlü yapılarının su üzerinden görülmesi için harika bir yoldur.
Picasso Müzesi ve Orsay Müzesi: Sanat meraklıları için, modern ve klasik sanat eserlerinin sergilendiği bu müzeler mutlaka ziyaret edilmelidir.
7. Gün Paris – Rouen (Tüm gün NORMANDİYA bölgesi turu yapılacaktır)
Sabah kahvaltımızın ardından Normandiya turumuz için Rouen’e hareket. Normandiya, Fransa'nın kuzeybatısında yer alan, tarihi ve doğal güzelliklerle dolu bir bölgedir. Bölgenin başkenti olan Rouen, Orta Çağ mimarisi, zengin tarihi ve kültürel mirasıyla dikkat çeker. Normandiya, aynı zamanda D-Day Çıkarmaları ve Monet'nin ilham aldığı manzaralarla ünlüdür. Gezimiz esnasında göreceğimiz yerler arasında Rouen Katedrali, Gros Horloge, Jeanne d'Arc Kilisesi, Rouen Ortaçağ Sokakları ve Mont Saint-Michel bulunmaktadır.
Rouen Katedrali (Cathédrale Notre-Dame de Rouen): Fransa'nın en büyük ve en etkileyici gotik katedrallerinden biri olan Rouen Katedrali, Monet'nin ünlü resim serilerine ilham kaynağı olmuştur. Katedralin yüksek kulesi, şehrin simgelerindendir.
Gros Horloge / Tarihi Saat Kulesi: 14. yüzyıldan kalma bu astronomik saat, Rouen'in en tanınmış yapılarından biridir. Saat kulesine çıkarak şehrin sokaklarını kuşbakışı izleyebilirsiniz.
Jeanne d'Arc Kilisesi: 1979'da inşa edilen bu kilise, Rouen'in eski pazar yerinde Jeanne d'Arc'ın anısına yapılmıştır. İç mekanda, Orta Çağ'dan kalma vitraylar sergilenmektedir.
Rouen Ortaçağ Sokakları: Rouen, Orta Çağ'dan kalma yarı ahşap evleriyle ünlüdür. Rue du Gros Horloge ve Rue Saint-Romain gibi sokaklar, şehrin tarihi atmosferini yansıtır.
Mont Saint-Michel / UNESCO Dünya Mirası: Normandiya'nın en ünlü turistik yerlerinden biri olan Mont Saint-Michel, bir ada üzerinde yükselen ortaçağ manastırıdır. Gelgitlerle çevrili bu yapının hem dini hem de stratejik önemi büyüktür.
8. Gün Rouen – Paris Havalimanı – İstanbul
Maalesef gezimizin son günü. Paris’e transfer ve serbest zaman uçak saatlerimiz doğrultusunda İstanbul uçuşu ve yurda dönüş. Umuyoruz ki bir başka turumbu.com organizasyonunda tekrar bir araya geleceğiz.
